Küçükçekmece'deki çocuk istismarına karşı halk isyanından Şule Çet cinayetindeki erkek egemen yargıya karşı mücadeleye, yerel seçimlerde kadın adaylar gösterilmesiyle Kürdistan'daki belediyelerin yine eş başkanlar tarafından kazanılmasından 8 Mart'taki kitlesel sokağa çıkma kararlılığına, Leyla Güven'in önderliğinde tecride karşı yürütülen açlık grevlerinden Flormar direnişine ve günlük erkek şiddetine karşı duruşlara dek kadın özgürlük mücadelesi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da birçok siyasi gündem etrafında büyüyor, toplumsal mücadelenin temel bir dinamiği olarak öne çıkıyor. Kadın kitleleri gittikçe çözümün kendi birleşmiş ellerinde olduğunun farkına varıyor, dosta ve düşmana bunu her gün daha net gösteriyorlar.