Sayı 21 / Temmuz-Ağustos 2016

15 Temmuz’da aniden başlatılan askeri bir darbe ertesi sabah başarısızlıkla sonuçlandı.

Fakat başarısızlıkla sonuçlansa da, darbeye katılan general ve hemen altındaki subayların sayısına, başlarında bulundukları askeri birlik ve karargahların Türkiye ve Kürdistan’daki yaygınlığına bakıldığında geniş çaplı bir askeri darbe girişimi olduğu anlaşılıyor.

Daha dün birbirinin kuyusunu kazan politik İslamcılarla burjuva ulusalcı-milliyetçi faşistler faşist rejimi kurtarmak için kol kola. Suçları ayan beyan açığa çıkmış işkenceci faşist kontrgerillacı katiller, ordu, polis ve MİT’in en kritik noktalarına yerleştirildi. Faşist kontrgerilla-JİTEM şeflerinden namlı katil Veli Küçük devlet protokolünde en ön sıralarda boy gösteriyor. Onlarca kişinin katili faşist subaylar yargılandıkları mahkemelerde bir bir beraat ettirildi. Bu yetmedi işkence, cinayet, tecavüz, gözaltında kaybetme, köy yakmayla suçlandıkları görevlere ve yerlere yeniden atandı.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) 2016’nın baharında kuruluşunu ilan etti ve siyasal tarihimize girdi. Darbeci faşist Saray cuntası ve iplerini elinde tuttuğu inkarcı sömürgeci faşist diktatörlüğe karşı mücadele ve keza birleşik devrimimizin gelişimi ve geleceği bakımından bu, emekçi sol hareketimizin devrimci kanadının cepheleşme yetenek ve yöneliminde meydana gelen değişim ve dönüşümün ulaşmakta olduğu düzeyi yansıtması bakımından oldukça önemlidir.

Militan Devrimci Kişiliğin Oluşturulması

Savaşın, politikanın başkaca unsurlarla devamı olduğunu ya da politikanın en yoğunlaşmış hali, biçimi olduğunu hepimiz biliriz. Keza aynı zamanda, ekonominin de en yoğunlaşmış biçimini politika (siyasal mücadele) oluşturmaktadır. Sınıf savaşımı bakımından bu ne anlama gelmektedir? Birincisi; bu savaşın unsurları ve tarafları karşılıklı olarak, kendilerini, kendi sınıf çıkarları doğrultusunda örgütledikleri, örgütleyecekleri anlamına gelir. Burjuvazi bakımından bu yönüyle hayli avantajlı bir durum vardır. O, tarihsel olarak sömürü ve zulüm düzenlerinin maddi ve manevi bir parçası, devamcısı ve temsilcisi olduğu için kendisini kısmen daha hazır bir yapılanmanın (devlet) içerisinde bulur.

2011 Yemen ayaklanması uzlaşmayla sonuçlanmış, ayaklanmanın devrimci gelişmeleri yaratarak sürmesi önlenmişti. ABD ve AB emperyalistlerinin desteğinde bu uzlaşmayı gerçekleştiren Suudi otokrasisi (ve Suudilerin liderliğindeki Körfez İşbirliği Konseyi) olmuştu. O tarihte suikast sonucu yaralanarak tedavi için Suudi Arabistan’a giden 33 yıllık diktatör Ali Abdullah Salih’i efendileri görevini yardımcısı Abdurabbuh Mansur Hadi’ye bırakmaya “ikna” etti. Yargılanmaması ve partisi Genel Halk Kongresi’nin iktidarda yer alması karşılığında Salih yerini Hadi’ye bıraktı.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi