Sunu

Tarihi 10-15 yıla dayanan "uluslararası kriz", bir dizi emperyalist bölgesel/yerel savaşlar biçiminde patlak veriyor. Öyle görünüyor ki, krizin olgunlaşması gitgide daha kapsamlı ve büyük çaplı savaşlara yol açıyor.

20 Mart 2003, ABD emperyalizmi Irak'a saldırdı. Irak ne yaparsa yapsın, hatta isterse kayıtsız koşulsuz teslim olsun, ABD emperyalizmi Irak'a yine de saldıracaktı. 18 Mart 2003'te Bush, Saddam Hüseyin ve oğullarına Irak'ı terk etmeleri için 48 saat süre tanıyan ABD ültimatomunu ilan etti. Fakat daha Bush'un "ulusa sesleniş" konuşması üzerinden üç beş saat geçmeden bu defa Beyaz Saray sözcüsü, Saddam ve oğulları Irak'ı terk etseler de ABD'nin Irak'a saldıracağını açıkladı. Gerçek çok kesin biçimde kendini gösterdi. Katil cinayete azmetmişti. Bugünkü savaşın çizgilerinden biri burada belirginleşir. Diğer şeylerin yanısıra ABD, otoritesini kanıtlayıcı güç gösterisi için de savaşmaktadır. Savaş, bu savaşın amaçlarından birisidir. Emperyalist militarist mantık burada gidebileceği en son noktaya ulaşmıştır.

ABD iktidarını elinde tutan bugünkü savaş hükümeti nasıl kurulmuştu? Son ABD seçimlerini kimin kazandığı hala bilinmiyor, ama iktidarın el değiştirme biçimi, burjuva demokrasisi oyununun ABD'de ne hale geldiğini oldukça çarpıcı biçimde sergiliyor. Bush ve şürekası bu ırkçı Ku Klux Klan taslakları iktidarı, sözde "mahkeme kararlarıyla" gerçekte açık zorbalıkla ele geçirdiler. Yasa ve kural tanımazlık onlara, Kızılderilileri katleden, Siyah halkı köleleştiren büyük babalarının bıraktığı en değerli mirastır. Ama boynuz kulağı geçiyor. Bush ve kafadarlarının profesyonel katilleri kıskandıran bir soğukkanlılıkla hazırladığı cinayet, onların ABD tekellerinin en saldırgan ve en gerici çevrelerinin temsilcisi olduklarının söz götürmez kanıtıdır.

Uluslararası politikanın, iç politikanın uzantısı olduğu gerçeği tam da burada belirginleşiyor.

Petrol/enerji, ilaç ve silah tekellerinin hegemonyası altında tekelci burjuvazinin iktidarı açık terörist bir diktatörlüğe dönüşürken aynı zamanda uluslararası alanda (dış politikada) buna paralel ve bununla doğru orantılı biçimde ancak Hitler faşizmiyle kıyaslanabilecek bir saldırganlık geliştiriliyor. ABD, BM ve geçerli uluslararası hukuku hiçe sayarak "Önleyici vuruş" doktriniyle orman kanunlarını uluslararası ilişkilerin yasası ilan ediyor. Dünyamız, gücü yeteninin gücü yetene ilkesinin egemen olacağı yeni bir döneme girmiş bulunuyor.

Emperyalizmin egemenlik eğilimini en ileri düzeyde cisimleştiren ABD dünyamızın biricik ve tartışılmaz efendisi olmak istiyor. Hepsinde de ABD'nin başrolü oynadığı bölgesel/yerel savaşlar, ABD emperyalizminin paylaşılmaz dünya egemenliği ihtirasının yansımalarıdır. Bu nedenle ABD tekelci burjuvazisi, emperyalist saldırganlığa karşı ayağa kalkan dünya halkalarını ve emperyalist rakiplerini hiçe sayabiliyor. Gözü dönük bir saldırganlıkla Ortadoğu halklarının tepesine ateş, kan ve ölüm kusuyor. Petrol ve egemenlik için "cami duvarına işiyor." Petrol için savaşıyor, çünkü petrol üretim ve dağıtımının kontrolüyle dünya ekonomisinin subaşlarını tutmak, dünyanın biricik efendisi olma yolunda büyük bir mesafeyi katetmek anlamına geliyor.

ABD Irak'a saldırdı, çünkü paylaşılmaz dünya egemenliğinin yolu Ortadoğu'dan geçiyor. Irak'ın fethi, Ortadoğu'nun ABD'nin kanlı pençesi altına alınması olduğu kadar, sistem için hayati önemdeki hegemonya mücadelesi alanında rakiplerinin önünün kesilmesi anlamına da geliyor. ABD Ortadoğu işgalini geliştirirken Avrasya'nın merkezini de kuşatıyor. Balkanlar'dan sonra, Orta Asya'da ABD üsleri var, diğer yandan Ortadoğu'nun işgaline I. Körfez Savaşı'yla başlayan ABD, şimdi işgali hızla Ortadoğu'ya yaymak istiyor ve yayıyor.

Füzeleri, bombaları Irak halkının tepesine yağıyor, ama ABD emperyalizmi, en başta Amerikan halkı gelmek üzere, gerçekte bütün dünya halklarına savaş ilan etmiş bulunuyor. Dünyanın ezilen ve sömürülen on milyonları ABD saldırganlığının karşısına dikilerek, emperyalist haydutların gerçek niyetlerini bütün çıplaklığı ile açığa çıkartmıştır. ABD daha baştan moral bakımdan bu savaşı kaybetmiştir. Sonun başlangıcının ilanıdır bu. Aşırı kuvvet eşitsizliği dikkate alındığında, kuşkusuz ABD bu gayri meşru ve haksız savaşı askeri bakımdan kazanabilir. Ama dünya halklarının emperyalist savaşa karşı bilinç ve iradesini, direnişini kıramayacaktır. Bir yandan bu sayısız bölgesel savaşlar serisi bir sızıntı biçiminde yaralı vahşinin kan kaybına yol açarak güçten düşürürken, diğer yandan dünya halklarının kınlamayan bilinci ve iradesi, görkemli enternasyonal direnişi dünya devrimini mayalayarak ABD emperyalizminin kaçınılmaz sonunu hazırlamaktadır.

ABD emperyalizmi moral ve manevi çöküş içerisindedir. Bugünkü yönetimin Senato'dan işkence yapma, inceltilmiş uranyum silahları kullanma ya da devlet başkanlarına suikast düzenleme hakkı istemesi manevi çürüme ve çöküşün çapını ve derinliğini gösterir. Aslında durumu anlamak için Guantanamo'ya bakmak bile yeter. Yalan, bu manevi moral düşkünleşmenin en kesin belirtisidir.

Emperyalist saldırganlığın elebaşı W. Bush, Irak'ı silahsızlandırmak, Irak halkını özgürleştirmek ve dünyayı büyük bir beladan kurtarmak için özgürlük hareketini başlattığını açıklarken insanlıkla alay ediyordu. "At hırsızı"nın yüzündeki soğuk maskı bile sınırsız yalanlarını gizleyemiyor. ABD bir yalan imparatorluğu olarak kendi yıkımını hazırlıyor.

"Ya ABD egemenliği, ya kaos". ABD ideologları, 21. yüzyılda insanlığın önünde bu ikisi dışında seçenek görmüyorlar. "Kaos", hiç kuşkusuz emperyalist düzenin sonu demek oluyor ve devrim anlamına geliyor. ABD emperyalizmi bölgesel/yerel emperyalist savaşlarla paylaşılmaz dünya egemenliği yolunda ilerlemeye çalışırken, aynı zamanda bütün statükoları dağıtarak görülmemiş bir kaosu da örgütlüyor. Emperyalist saldırganlık emekçileri, dünyanın ezilenlerini başkaldırmaya kışkırtıyor. Dün emperyalist saldırganlığı durdurma ve bugün emperyalist savaşa karşı mücadele içerisinde gezegenimizin her köşesinde dünya devrimi mayalanıyor. Tarih, işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilenlerin öncülerini göreve çağırıyor.

***

Sunu'muzun ilk bölümünden de anlaşılacağı gibi emperyalist savaş cephesinin Irak'a saldırısıyla yeni bir aşamaya sıçrayan uluslararası kriz, dergimizin bu sayısına özel bir anlam yükledi.

'Emperyalist Sistemde Kriz' analizi ve yorumuyla bu ana gündemin çerçevesi çizilmektedir.

'Tarihten Güncele Kıbrıs Gerçeği'nde uluslararası krizin alevli topraklarından birinin özgün tarihi var. Alevlerin sarmakta olduğu coğrafyalardan biri de Latin Amerika, "Venezüella'da Chavez'i Aşan Gelecek: Ya Darbe Ya Devrim" yazısı krizin bu cephesine göz atıyor.

Emperyalizmin uluslararası krizini aşmak için doludizgin savaşa koştuğu koşullarda "A. Öcalan Sivil Toplumculuğa Koşuyor" yazımız mevcut tablo içindeki kritik noktalardan birine parmak basıyor.

"Nepal'deki Halk Savaşı'nda Kadınların Önderliği Sorunu" devrimci yangının deneyimlerinin öğreticiliği bakımından okurlarımızın ilgisini çekecektir. Deneyimin, Nepal Komünist Partisi (Maoist)'e ait ideolojik tezleri ve yorumları kuşkusuz dergimizi değil, muhataplarını bağlıyor.

Lenin'in 1905 Mart'ında kaleme aldığı "Yeni Görevler ve Yeni Güçler" makalesi bugünkü krizin açığa çıkardığı devrimci olanaklara marksist yaklaşım bakımından ışık tutucu bir içerik taşıyor.

"Burjuva Tükenişinin Felsefesi: Postmodernizm" çalışması emperyalizmin krizinin içeriğe bakışta felsefi-ideolojik bir pencere açarak gündemle ilişkileniyor.

"I Hasta Siempre Comandante"de Che Guevara, Rosinante'sini emperyalizmin üstüne üstüne sürüyor. Tam bugün ihtiyacımız olduğu gibi.

"Sendikal Mücadelede Ortak Örgütlenme"de ise sendikal kriz kapsamında yaşanan örgütlenme sorunlarının çözüm arayışlarına katkı amacı taşıyor.

"Neoliberal Eğitim Politikaları ve Üniversiteler: Şirket Üniversite" yazısı, YÖK'ten YEK'e güncelliği içinde kapitalizmin üniversitelerine tarihsel bir projeksiyon tutuyor.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Gazete Dergi adına Yazı İşleri Müdürü: Tülin Gür
Posta Çeki Hesap No: Varyos Gazete Dergi 17629956
Türkiye İş Bankası IBAN: TR 83 0006 0011 1220 4668 71

Bize Ulaşın

Yönetim Yeri: Aksaray Mah. Müezzin Sok. İlhan Apt. No: 12/1 D:7 Fatih/İSTANBUL
Tel: (0212) 529 15 94  Faks: (0212) 529 06 75
Web Sitesi: www.marksistteori5.org
E-posta: info@marksistteori.org
Twitter: @mt_dergi