Teoride Doğrultu’nun 2. sayısıyla bir kez daha merhaba.
“İşçi Sınıfı ve Emekçiler Enerjilerini AB-‘Kopenhag Kriterleri’ Yolunda Tüketemez” başlıklı yazımız, bütün Türk ve Kürt liberal reformcularının “Kopenhag Kriterleri” yolunda sıraya dizildikleri, onlara olmadık övgüler yağdırdıkları, Türk burjuva devletinin AB’ye tam üye olma yolunda olumlu adımlar atmasıyla işçi sınıfı ve emekçi milyonların zahmetsiz bir yoldan toplumsal güvenç ve huzura kavuşacaklarının, sınırsız örgütlenme ve fikirlerini her yolla ifade etme özgürlüğü elde edeceklerinin propagandasına doludizgin bir hız kazandırdıkları bu süreçte, bu burjuva propagandasının gerçek yüzünü teshir ediyor. AB’ye tam üye olma sorununda, hem AB emperyalistlerinin, hem de Türk egemen sınıflarının kendi sınıf çıkarları doğrultusundaki plan ve hedeflerini deşifre etmeye çalışıyor.
Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ticaret Örgütü’nün son bir kaç yıldır düzenledikleri bütün toplantıları, geniş kitlesel protestolara hedef olmaktadır.
Bu taban hareketi artık maya tutmuştur. 26-28 Eylül’deki DB ve IMF toplantısı dolayısıyla emperyalist barbarlığı lanetlemek için dünyanın dört bir yanından Çek Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’a akın eden on-binlerin anti-emperyalist ilerici eylemi, hem bu hareketin süreklilik kazanarak büyüyeceğine hem de böyle bir gelişme karşısındaki görevlerimize işaret ediyor. “Günümüzde Antiemperyalist Mücadelenin Bazı Sorunları” yazısı, bu hareketin bazı karakteristiklerini irdeliyor.
“Küresel Sefalet ve Yoksulluk” başlıklı çalışmamız, toplumsal hayattan geniş örneklerle dünya ölçeğindeki sınıfsal farklılaşmayı ve bu farklılaşmanın dünya işçi sınıfı, ezilen ve sömürge uluslarından halkların gündelik yaşamlarında yarattığı büyük tahribatları ortaya koyuyor. Sömürü, ayrıcalıklar aleminin dünyanın açlar ordusunu çizdiği sınırlarda zapt etmenin imkanlarını her geçen gün tüketiyor. Dünyanın dört bir yanında kronikleşen yoksulluk dünyanın efendilerini de korkutacak düzeye geldiğine parmak basıyor.
Türkiye’nin bütün metropollerinin varoşları, Anadolu, Kürdistan ve Türkiye’nin diğer bölgelerinden gelen emekçilerle dolup taşmaktadır. Topluma çürüme, insana yabancılaşma, yoksulluk ve sefaletin yuvaları olarak ama aynı zamanda kapitalist sistem ve sömürgeci faşist rejim için de her zaman potansiyel tehlike oluşturmuşlardır. “Gecekondular ve Emekçi Semtler Gerçeği” başlığını taşıyan yazımızın bu 1. bölümü bunların tarihsel oluşumunu irdelemeye çalışıyor. Yazımının ikinci bölümünde de, tarihsel bir mücadele içinde olan iki düşman sınıf, proletarya ve burjuvaziden hangisi, bu varoşlara doluşmuş ve kapitalizmin sefaletinin pençesinde can çekişen emekçileri arkasına alırsa zafer onun olur gerçeğinden hareketle gecekondu halkının faşizme karşı verdiği büyük mücadele deneylerini irdeleme çabasına girerek yeni devrimci kaygıların büyütülmesi için dersleri özetleyecektir. “Kadınların Kurtuluşu Mücadelesinin Gelişimi ve Komünistlerin Soruna Yoğunlaşma Görevi” yazısı, nispeten gerilere, tarihe doğru yolculuğa çıkarak siyasal iktidarları, zaman zamanda kurulu sömürü düzenlerin karşıtı içerik ve/ya da görünümler kazanan kadın hareketinin duraklarını irdeliyor. Doğrudan sömürü düzenini hedef almayan kadın hareketlerinin nasıl buharlaşarak işçi sınıfı ve ezilen halk kitleleri için umutsuzluk kaynağı haline geldiğini somut örneklerle dile getiriyor. İşçi ve emekçi kadının uğradığı her türlü baskı ve ayrımcılığa karşı görevlere parmak bastığı gibi kadının gerçek kurtuluş yolunun doğrudan sınıflar kavgasından geçtiği gerçeği üzerinde duruyor.
“Politik Etkimizi Örgütsel Kazanımlara Dönüştürelim” yazısı, MLKP Merkez Yayın Organı Partinin Sesi’nin Ağustos-Eylül 2000 tarihli 26. sayısından alınmıştır.
Komünistlerin Mart-Mayıs sürecindeki siyasi atılımı önemlidir. Karşıdevrimci tasfiye kuşatması koşullarında, bu çıkış, ideolojik olduğu kadar siyasal ve örgütsel-pratik olarak da derin bir anlam yüklüdür. Yazı, bu sürecin siyasal kazanımlarının örgütsel güce dönüştürülmesinin sorunlarına dikkat çekiyor.
“Tarih Bilinci” köşemizde, “Kadro Politikasının Bazı Sorunları Üzerine” başlıklı çeviri yer alıyor. 3. Enternasyonal Yürütme Komitesi Dergisi “Komünist Enternasyonalin 29 Şubat 1936 tarihli 2. sayısından alınan yazı, kadro ve örgüt sorunları bakımından bugün de güncel önemdedir.