Komintern’in Kuruluşunun Onuncu Yıldönümü Dolayısıyla Komünist Enternasyonal Yürütme Kurulu’nun Yayımladığı Manifesto (Parça)

Komünist Enternasyonal, bundan on yıl önce devrimci savaşımın alevleri içinde doğdu. Emperyalist savaş, Avrupa’yı dumanları tüten bir harabeye çevirmişti. Milyonlarca insan ölmüş ve yaralanmış, savaşın dehşet ve yıkımını yaşayan askerler evlerine açlıktan, soğuktan ve hastalıklardan tükenmiş ve birçok durumda sakatlanmış olarak dönmüşlerdi. Dünyanın her yanındaki işçileri ve sömürülen yığınların gözleri, Ekim Devrimi’nin fırtınası içinde doğmuş olan proletarya diktatörlüğü ülkesine çevrilmişti.

Rusya işçileri, işçilerin emperyalist savaşa karşı nasıl savaşım vermeleri gerektiği konusunda ilk örneği verdiler. Büyük Ekim Devrimi, dünya emperyalizminin cephesinde bir gedik açtı ve Rusya’da emperyalist savaşı iç savaşa dönüştürdü, kapitalizmin iktidarını yıktı ve yerine proletarya diktatörlüğünü geçirdi. Ekim Devrimi’nin doğrudan etkisi altında devrimci hareket dalgalar halinde tüm dünyaya yayıldı. Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika’da ezilen sınıflar ve ırkt ar kendilerini ezenlere, emperyalist dünya katliamının sorumlularına karşı ayaklandılar.

O dönemde dünya proletaryasının trajedisi, Sovyet Rusya’nın sınırlarının dışında hiçbir örgütlü ve deneyimli komünist partisinin olmamasıydı. Var olan genç komünist örgütler, burjuvaziyle bağlaşma halinde olan güçlü sosyal-demokrat partilerle yarışmak zorundaydılar. Bu sosyal-demokrat partiler devrimci bunalım dönemlerinde, ölmekte olan kapitalizmin yardımına koşuyor ve devrimci işçileri silahlı güç yoluyla ezmek için kendilerini burjuvaziye hizmetine sunuyorlardı.

Komünist Enternasyonal, işçileri ve ezilen yığınları kapitalizme karşı savaşım içinde örgütlemek ve yönetmek, sosyal demokrasiyi çökertmek ve dünya işçilerine zafere doğru yürüyüşlerinde Dünya Ekimi’nin bayrağı altında önderlik etmek için oluşturuldu...

Komünist Enternasyonal’in kuruluşundan bu yana on yıl geçti. Bu on yıl, proletaryanın kapitalizme karşı görülmedik ve kahramanca savaşım yılları olmuştur. Bu on yıl içinde dünyanın dört bir yanındaki sömürücülerin ve zalimlerin vahşi kini Komünist Enternasyonal’e yönelmiştir. Emperyalistler ve sosyal-demokrat bağlaşıkları, Komünist Enternasyonal’e karşı savaşımlarında en vahşi ve en acımasız önlemlere başvurmuşlardır ve hala da başvurmaktadırlar. Burjuvazinin, proleter devrimci harekete ve Komünist Enternasyonal’e karşı savaşımında denemediği bir yöntem kalmamıştır. Faşist terör, beyaz terör, sosyal-demokratlarla işçi sınıfına karşı koalisyonlar kurma, kapitalizmin görkemi ve gücü üzerine dalkavukça övgüler, Sovyetler Birliği’ne ve komünist partilerine karşı girişilen nefret dolu karaçalmalar, sahtekarlıklar ve provokasyonlar; burjuvazi bütün bu önlemleri devrimci harekete karşı savaşımında kullandı ve hala da kullanmakta.

Son on yıl, kapitalizmin istikrarına ilişkin yanılsamaları sergilemiş ve yerle bir etmiştir. Birinci emperyalist savaş yıllarında, emperyalistler ve onların sosyal-demokrat bağlaşıkları tüm dünyaya, bu savaşın savaşlara son vermek için yapıldığını ve onun kapitalizmin arınmasıyla, kalıcı bir barış ve halkların kardeşleşmesiyle sonuçlanacağını söylediler. Ama gerçekte, savaşlara son vermek için yapıldığı söylenen savaş, eski çelişmelerin her zamankinden daha da fazla keskinleşmesine yol açtı. Emperyalist ülkeler arasındaki antagonizmalar büyüyor. Özellikle Büyük Britanya ile ABD arasında dünyaya egemen olmak için yürütülen kavgaya bağlı olarak yeni bir emperyalist savaşın koşulları birikiyor. Silahlanma her zamankinden daha yoğun bir biçimde sürüyor ve diplomatlar perde arkasında yeni askeri-siyasal anlaşmalar tezgahlıyorlar. Sömürge ve yarı-sömürge ülkelerdeki devrimci hareket büyüyor. İşsizlik yaygınlaşıyor ve kapitalist ülkelerdeki sınıf savaşımı yoğunlaşıyor. Sovyetler Birliği gelişmekte ve güçlenmekte ve dünya emperyalizminin temellerini sallamaktadır. Ne Milletler Cemiyeti, ne sosyal demokrasinin sahte pasifist propagandası, ne kapitalist rasyonalizasyon ne de reformistlerin sanayi barışı kurma çabaları, kapitalizmin büyüyen bunalımını ortadan kaldırmaya yetecektir. Kapitalizm, kendisini yok oluşa götürecek yeni bir dünya savaşına doğru ilerlemektedir. Birinci Dünya Savaşı, emperyalist cephenin parçalanması ve ilk proleter diktatörlüğünün kurulmasıyla sonuçlandı. ikinci bir emperyalist savaş ve Sovyetler Birliği’ne karşı bir müdahale, dünya emperyalist sistemine son darbeyi indirecektir .

Büyüyen devrimci bunalıma karşı savaşımında burjuvazi, sosyal demokrasinin kişiliğinde sadık bir bağlaşık bulmuştur. Son on yıl, sosyal demokrasinin marksizmle bütün bağlarını kopardığı ve kapitalist sistemi muhafaza etmek ve pekiştirmekle görevlendirilmiş bir burjuva işçi partisi haline geldiği olgusunu kesinkes kanıtlamıştır. Dış politika alanında sosyal demokrasi pasifist bir söylem kullanmakta, fakat gerçekte yeni emperyalist savaşların hazırlanmasına ve ilk işçi devletine karşı bir haçlı seferinin düzenlenmesine aktif olarak katılmaktadır. Ülke içinde sosyal demokrasi rasyonalizasyon planını yaşama geçirmede ve işçi sınıfını zincire vurmada kapitalizme yardım etmektedir. Buna bağlı olarak emekçi yığınların giderek sosyal-demokrasiden uzaklaşma ve işçi yığınlarının giderek hızlanan radikalleşme sürecinin hızlanmasına, onların Komünist Enternasyonal’e yakınlaşmasına tanık oluyoruz. Komünist Enternasyonal marksizmin biricik temsilcisi ve kapitalizmi yıkma savaşımında proletaryaya önderlik edebilecek biricik güçtür.

Komünist Enternasyonal, reformist sosyal-demokrasiye karşı savaşım içinde doğdu. Kapitalist ülkelerdeki komünist partileri sosyal-demokrasiye karşı savaşım içinde büyüdü ve güçlendiler. Komünist partileri, bu savaşımın ateşi içinde devrimci proletaryanın, tek bir Dünya Komünist Partisi içinde birleşmiş kitle partileri haline geldiler.

Komünist Enternasyonal yalnızca sosyal-demokrasiye karşı değil, aynı zamanda kendi saflarındaki yalpalama ve kafa karışıklığına, yani açık oportünizme ve sol sapmalara, yani devrimci lafazanlıkla örtülü oportünizme karşı savaşım içinde büyüdü ve gelişti. Komünist Enternasyonal’in on yıllık iç gelişmesinin tarihi, kendi saflarındaki sapmaların ve onlarla uzlaşma çabalarının tasfiye edilmesinin tarihidir. Son on yıl,

bu sapmalara ve hepsinden önce bu dönemde sağ sapmaya karşı sistemli savaşımın, komünist partilerinin bolşevikleştirilmesinin vazgeçilmez metodu olduğunu göstermiş bulunuyor. Bu bolşevikleştirme olmaksızın partiler kendilerini sosyal-demokratik geleneklerin kalıntılarından kurtaramayacak, üyelerini bolşevizm ruhuyla eğitemeyecek ve yığınları gelecek devrimci savaşımlara hazırlayabilecek ve proleter diktatörlüğünün kurulması kavgasında onlara önderlik edebilecek gerçek bolşevist parti önderleri yetiştiremeyecekti.

Komünist Enternasyonal onuncu yıldönümünü, kapitalizmin antagonizmalarının dünya ölçeğinde keskinleştiği ve yeni bir devrimci dönemin koşullarının biriktiği bir anda kutlamaktadır. Kapitalist ülkelerdeki emekçi yığınlar savunmadan saldırıya geçmektedirler. Sömürge ve yarı-sömürge ülkelerde yeni bir devrimci savaşım dalgası yükselmektedir. Sovyetler Birliği’nde kır yoksullarının desteğini alan ve geniş emekçi köylü yığınlarıyla bağlaşmış olan işçi sınıfı sosyalizmi, dünya kapitalizmine ve Sovyetler Birliği’nin kendi içindeki kapitalist öğelere karşı savaşım içinde inşa etmektedir. Dünya devriminin güçleri büyüyor. Komünist Enternasyonal, bütün ülkelerin işçilerini ve dünyanın her yanındaki ezilenleri ve sömürülen emekçileri proletaryanın dünya diktatörlüğü için, komünizm için savaşım bayrağı altında birleşmeye çağırıyor.

2 Mart 1929

Inpecorr, ix, s. 223, 8 Mart 1929

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Gazete Dergi adına Yazı İşleri Müdürü: Tülin Gür
Posta Çeki Hesap No: Varyos Gazete Dergi 17629956
Türkiye İş Bankası IBAN: TR 83 0006 0011 1220 4668 71

Bize Ulaşın

Yönetim Yeri: Aksaray Mah. Müezzin Sok. İlhan Apt. No: 12/1 D:7 Fatih/İSTANBUL
Tel: (0212) 529 15 94  Faks: (0212) 529 06 75
Web Sitesi: www.marksistteori5.org
E-posta: info@marksistteori.org
Twitter: @mt_dergi