Spartaküs'a genel saldırı! Sokaklar, 'kahrolsun Spartakistler' diye uğulduyor. 'Onları yakala, onları kırbaçla, onları bıçakla, onları vur, onları şişle, onları çiğne, onları paramparça et!" Alman ordularının Belçika katliamını geride bırakan katliam yapılıyor.
"Post"tan "Vorwärts"e kadar (gazetelerde) "Spartaküs yenildi" diye sevinç çığlıkları atılıyor.
"Spartaküs yenildi!" ve eski haline getirilmiş eski Alman polisinin kara binası, tabancası ve kılıcı ve devrimci işçilerin silahsızlandırılması onun yenilgisini teyit etti. "Spartaküs yenildi!" Albay Reinhardt'ın süngüsü altında, General Lüttwitz'in makinalı tüfekleri ve topları altında ulusal meclis için seçimler yapılacak. Napolyon Ebert için bir plebisit.
"Spartaküs yenildi!"
Evet! Berlin'in devrimci işçileri yenildiler! Evet! Onların yüz kadar en iyileri katledildi! Evet! En sadıklarından yüzlercesi zindana atıldı!
Evet! Onlar yenildiler. Çünkü onlar, kesinlikle yardımlarına inandıkları bahriyeliler, askerler, güvenlik güçleri tarafından terk edildiler. Ve onların gücü önderliklerinin kararsızlığından ve zaafından dolayı aksadı. Ve geri halk kesimlerinin ve mülk sahibi sınıfların muazzam karşı devrimci çamur seli onları boğdu.
Evet, onlar yenildiler ve onların yenilmesi tarihi bir kaçınılmazlıktı. Çünkü zaman henüz olgunlaşmamıştı. Ve buna rağmen mücadele kaçınılmazdı. Çünkü polis başkanlığını, devrimin bu sarayını Evgen Ernst (1864-1954; 1919'da Alman Sosyal Demokrat Parti başkanlığı üyesi; 1918-19'da Prusya ‹çişleri Bakanı; 1919-20 Berlin Polis Başkanı) ve Hirsch'e (1865-1938; sosyal demokrat; 1918-20 Prusya Başbakanı; 1919'a kadar aynı zamanda ‹çişleri Bakanı çn.) Mücadelesiz teslim etmek onursuz bir yenilgi olurdu. Mücadele Ebert çetesi tarafından proletaryaya dikte ettirildi. Ve mücadele, bütün şüphe ve tereddütleri bir kenara bırakarak Berlin kitleleri arasında hızla yayıldı.
Evet! Berlin'in devrimci işçileri yenildiler! Ve Ebert-Scheidemann-Noske kazandılar. Onlar kazandılar, çünkü generallerin, bürokrasinin, odun junkerlerin, papazların, parababalarının hepsi ve bağnaz geri ne varsa hepsi onların yanında yer aldı. Ve onların adına gaz bombalarıyla, peşrevle ve maynatanla zafer kazandı.
Ama zafer olan yenilgiler vardır; ve yenilgilerden daha vahim (olan) zaferler vardır.
Kanlı Ocak haftasının yenilgileri; onlar şereflice direndiler, onlar yüce birşey için, dertli insanlığın en asil amacı için, açlık çeken kitlelerin zihni ve maddi kurtuluşu için mücadele ettiler; onlar böylece kutsallaşan kutsal kan döktüler. Ve bu kanın, bu ejderha tohumunun her damlasından bu günün galibi için, düşenler (adına) intikamcılar, her parçalanmış liften ebedi ve gökyüzü gibi sürekli olan yeni mücadeleciler doğacaktır.
Bugünün yenilenleri yarının galipleri olacaklardır. Çünkü yenilgi, onların dersidir. Alman proletaryası devrimci gelenekten ve tecrübeden henüz yoksun. Ve geleceğin başarısını garantileyen pratik eğitimi el yordamıyla yapılan denemeler, gençlik hataları, acı gerilemeler (darbeler çn.) ve başarısızlıklar dışında kazanamaz.
Durdurulamaz büyümesi toplumsal gelişmenin. Doğa yasası olan sosyal devrimin yaşayan esas gücü için yenilgi kamçıdır. Ve onun yolu, yenile yenile yenmeyi öğrenmekten geçmektedir.
Ama bugünün galipleri?
Onlar lanetli bir dava için lanetli kanlı iş yaptılar. Geçmişin güçleri için, proletaryanın amansız düşmanları için.
Ve onlar daha bugünden mağlup! Çünkü onlar daha bugünden maşa olarak kullanılmayı düşündükleri (insanların çn.) esirleri durumundadırlar…
Onlar, tarihin teşhir direğindeler. Dünyada en kutsal şeylerine sadece ihanet etmekten öte onu kendi elleriyle çarmıha geren böylesi hainler asla (görülmemişti). Nasıl ki, resmi Alman sosyal demokrasisi Ağustos 1914'te diğerlerinden daha da alçaldıysa, şimdi o, sosyal devrimin şafak sökümünde tiskindirici bir tablo sergiliyor.
Fransız burjuvazisi 1848 Haziran kasaplarını ve 1871 Mayıs kasaplarını kendi saflarından çıkarmıştı. Ama Alman burjuvazisinin bizzat böyle bir zahmete katlanmasına gerek yok. "Sosyal demokratlar" kirli, aşağılık, kanlı ve alçak işi yapıyorlar. Onun Cavaignac'ı, Gallifet'i (Louis Evgéne Cavaignac; 1802-1857; 1848'de Fransız savaş bakanı, 1848'de Paris proletaryasının ayaklanmasını kanla bastırdı. Gaston -Alexandre - Auguste Marguis de Gallifet; 1830-1909; Fransız generali, Paris komünarlarının katlinin baş sorumlusu çn.) Noske'dir, "Alman işçisi"dir.
Çan sesleri katliama çağırıyordu; müzik ve mendil sallamak, "Bolşevik korku"dan kurtarılan kapitalistlerin zafer sevinci, Waske güruhunu selamlıyor. Daha barut dumanı çıkarken, daha işçi katliamı yangını için için yanarken, daha öldürülenler sereserpe yatarken, yaralı proleterler daha inlerken; onlar, katiller ordusuna merasim düzenliyorlar muzaffer gururuyla şişerek; Ebert, Scheidemann ve Noske.
Ejderha tohumu!
Dünya proletaryası, Alman işçilerinin kanıyla dumanı tüten ellerini Enternasyonal'e uzatmaya cesaret eden, onlara nefret ederek yüz çeviriyor. Hatta onlar, dünya savaşı bütün şiddetiyle devam ederken bizzat sosyalizmin vecibelerini terkedenler tarafından da dışlandılar. Onlar kirlenmiş, dürüst insanlığın saflarından atılmış, Enternasyonal'den kovulmuş, her devrimci proleter tarafından kin beslenen, lanetlenen olarak dünya önünde duruyorlar.
Ve bütün Almanya onların yüzünden utanca büründü. Kardeşine ihanet edenler, Alman halkını yönetiyorlar, kardeş katilleri! "Yazı tahtası verin. Bunu yazmalıyım".
Ama onların saltanatı fazla devam edemez. En sonunda onların hesabı görülecektir.
Onların tezleri milyonlarca kalpte ateş ocakları açıyor, isyanın ateş ocakları.
Kanda boğmayı düşündükleri proletaryanın devrimi onların üzerinde yükselecek, dev gibi, onun ilk sözü şu olacak: Kahrolsun işçi katilleri Ebert-Scheidemann-Noske!
Bugünün yenilenleri öğrendiler. Kurtuluşlarını şaşırmış asker kitlesinde aramak zaafından arındılar. Güçsüz ve yeteneksiz önderlere güvenme zaafından arındılar. Kendilerini alçakça ortada bırakan bağımsız sosyal demokrasiye inanma zaafından arındılar. Sadece kendi (güçlerine güvenerek) gelecekteki mücadelelerini sürdürecekler; gelecekteki zaferlerini kazanacaklar. Ve işçi sınıfının kurtuluşu sadece işçi sınıfının kendi eseri olacağı sözü bu haftanın acı dersiyle işçi sınıfı için yeni ve derin bir anlam kazandı.
Ve o yolunu şaşırmış askerler, yeniden kurulmuş militarizmin kırbacını yeniden hissetmeye başladıklarında kendileri ile nasıl bir oyun oynandığını kısa zamanda yeteri kadar idrak edeceklerdir; onlar da bugün kendilerini sarmalayan çılgınlıktan kurtulacaklar.
"Spartaküs yenildi!"
Ah, ağır ol! Kaçmadık, yenilmedik. Ve bizi bölük pörçük duruma da getirseler biz buradayız ve burada kalacağız. Ve zafer bizim olacaktır.
Çünkü Spartaküs ateş ve ruh demektir, yürek ve can demektir. Proletarya devriminin iradesi ve eylemi demektir. Ve Spartaküs sınıf bilinçli proletaryanın bütün mücadele kararlılığı, bütün sıkıntısı ve mutluluk özleyişi demektir. Çünkü Spartaküs, sosyalizm ve dünya devrimi demektir.
Alman işçi sınıfının çile dolu yolu henüz son bulmadı. Ama kurtuluşun günü yaklaşıyor. Ebert-Scheidemann-Noske için, şimdilik onların arkasına saklanan kapitalist iktidar sahipleri için hesaplaşma günü yaklaşıyor. Olayların dalgası göklere çıkıyor. Zirveden uçuruma fırlatılmaya alışığız. Ama gemimiz gururlu olarak amaca doğru, doğru rotada.
Ve amaca ulaşıldığında acaba yaşayacak mıyız? Ama programımız yaşayacak; kurtulmuş insanlığın dünyası hakim olacak. Herşeye rağmen!
Sesi gelen ekonomik çöküşün sarsıntısı altında proleterlerin henüz uyuyan kümeleri kıyamet gününün duyuruluşu gibi uyanacaklar ve katledilen savaşçıların cesetleri yeniden dirilecekler ve lanetlenenlerden hesap soracaklar. Volkanın homurtusu bugün henüz yeraltında ama yarın o patlayacak ve onların hepsini kor halindeki lav akıntısına gömecektir."
Die Rote Fahne (Kızıl Bayrak) Sayı.15; 15 Ocak 1919)
K. Liebnekcht; Toplu Konuşmaları ve Yazıları, cilt 9, sf 709-713.
*Karl Liebnekcht son makalesini katledildiği gün yazmıştı: "Herşeye Rağmen".