ABD Neden Küba’ya Karşı Düşmanca Politikalar Uyguluyor?

Son 200 yılda Küba büyük mücadeleler vermiştir. Bu mücadeleler, özellikle, ABD’nin Küba’yı ilhak etme ve hakimiyeti altına alma girişimlerinin yarattığı tehlikelere karşı. Tarihe kısa bir bakış dahi, ABD’nin bizim küçük Karayip adamıza karşı politikasının arkasında yatan gerçek eğilimleri gösteren kanıtlar bulmak için yeterli olacaktır. Özellikle Küba Devrimi’nin 1959’daki zaferinin sonrasında, ABD kendi hegemonya planları için her türlü olanağı seferber etmiştir.

ABD’nin Küba’yı egemenliği altına alma ve onu ilhak etme amacı son yüzyılda ortaya çıkmıştır ve Thomas Jefferson, James Madison ve John Quincy Adams tarafından bir devlet politikası olarak savunulmuştur. Küba, coğrafi yakınlığı nedeniyle, ABD’nin avuçlarına düşecek olgunlaşmış bir meyve olarak düşünülüyordu.

Geçen yüzyılın sonunda, ABD İspanya-Küba savaşma müdahale etti ve İspanya yenildiğinde, Küba’ya müdahale etme hakkını ABD’ye veren Platt Anlaşması’nm yürürlüğe girmesinin hemen ardından, ABD 1902’de resmi bağımsızlığına kavuşan adanın yönetimini ele aldı.

Sonra, 1903 tarihinde gerçekte Küba pazarını ABD’nin rekabet edilemez ürünlerine açan Karşılıklı Ticaret Antlaşması imzalandı.

1934 yılında, tercihli gümrük tarifelerini ABD lehine genişleterek, Küba pazarını, ABD ürünlerine daha da fazla açan yeni bir Karşılıklı Ticaret Antlaşması üzerinde anlaşıldı.

Adadaki ABD sermaye yatırımları çoğaldı ve Küba gerçekte ABD’nin ekonomik sömürgesi haline geldi. 1958 tarihinde, Küba’da yaşayan iki milyondan fazla insan okuma-yazma bilmiyor ya da çok az biliyordu; 600 bini aşkın çocuğun okulu yoktu ve öğretmenlerin yüzde 58’i işsizdi.

Tahmini yaşam süresi 62,3 yıl civarında ve bebek ölüm oranı ise yüzde 6 idi.

1954-1958 arasında Küba ithal mallarının ortalama yüzde 64,5’i ABD’den geliyordu.

Çalışan nüfusun yalnızca yüzde 45’i istihdam edilmiş durumdaydı; kadınların yüzde 75’i ev işlerinden sorumluydu. Ülkede gelir uçurumu oldukça açılmıştı. Nüfusun en yoksul yüzde 50’si gelirin yüzde 10,8’ine sahipken, en zengin yüzde 5’lik kısmı gelirin yüzde 26,5’ine ve kent işçilerinin yüzde 75’i ise onların ücretlerinin yarısına sahiptiler.

ABD’nin çıkarlarını tatmin eden az sayıdaki kişi ve kuruluş, var olan endüstrileri -ki şeker kamışı çok önemliydi- kontrol etmekte ve ulaşım araçlarına, maden kaynaklarına ve toprakların büyük kısmına sahip olmaktaydı.

1 Ocak 1959 tarihinde, bu on yılın başında yeniden başlayan mücadeleler zaferle sona erdi ve Fidel Castro liderliği altındaki devrimci hareket iktidarı ele geçirdi.

Ülkenin varlıklarını iyileştirmeyi ve onları halkın ve ulusun hizmetine sokmayı hedefleyen Devrimci Hükümet tarafından alınan önlemler, ABD’nin büyük tekellerin çıkarlarına ölümcül bir darbe vurdu ve yarım yüzyıldır büyük Kuzey gücü tarafından adanın boyun eğdirilmesi uygulamasının sona erdirilmesinin başlangıcını oluşturdu.

Devrimci iktidar tam bağımsız eylem içerisinde hareket etmeyi ve yoksul çoğunluk lehine kararlı ekonomik ve sosyal değişimler sağlamayı amaçladı, emperyalist öfkeyi başlattı ve iki ulus arasındaki tarihi farkları yeniden oluşturdu.

Temel amacı, Devrimi yıkmayı ve ülkedeki hegemonyasının iyileştirmeyi ve yeniden sağlamayı hedefleyen ekonomik savaş ve ambargo olan ABD’nin, devamlı hale getirdiği Küba’ya karşı acımasız düşmanlık ve saldırganlık politikaları, yeni ve daha güçlü bir karşılaşma ile başladı.

Sağlamlaştırma var esneklik yok.

Başkalarının sizi aldatmasına izin vermeyin!

ABD Küba’ya karşı devamlı ekonomi politikası olan ticari ve finansal savaşını sürdürmektedir. Şu mümkündür ki ABD bir demagog gibi gıda ve ilaç satışı yasa tasarısının varlığını kullanıyor ve bunu adaya karşı politikalarında bir esneme olmuş gibi sunuyor.

Bush yönetimi, artan Küba karşıtı bir retorik ve terörist ve ilhak eylemlerinin olduğu iyi bilinen Küba-Amerikan Ulusal Derneği ve Florida’da bulunan ve diğer radikal örgütler ile büyük bağları olduğunu göstermektedir. Bu da ABD’nin, Küba halkına karşı ambargo politikasında bir sertleşme meydana getirmiştir.

Son birkaç yıl içinde, ABD hükümeti ambargo yönetmeliği içinde kolaylıkla Küba’ya gıda ve ilaç satışı olduğunu iddia ederek uluslararası kamuoyunu yanıltmayı planlamaktadır. Ancak, Küba’nın bu tarz alımlarına dayatılan kısıtlamalar ve ayrıca eklenen şartlar, Kübalıların bu alımları gerçekleştirme istekliliğini ve ürünlerini satacak ABD üreticilerinin tarafından elde edilecek karı engellemiştir ve engellemeye devam etmektedir.

Her geçen gün Küba’ya karşı uygulanan ambargo politikasını reddedenlere yeni sesler katılıyor. ABD medyası, kiliseler, iş sektörü, sıradan vatandaşın kendisi, niçin ABD’ye herhangi bir tehdit teşkil etmeyen bir ülkeye, bir komşuya karşı düşman gibi davranılıyor diye soruyor.

Birçok etken ambargoyu zayıflatmıştır, ancak bu noktada şunu unutmamalıyız ki, bütün bu yıllar sırasında Küba dünyada ilgili her yerden, siyasi partilerden, dayanışma örgütlerinden, parlamenterlerden, sivil toplum örgütlerinden ve diğer birçok güçlerden büyük dayanışma görmüştür ve bu dayanışma ile Küba halkının direnişi, bu iğrenç suçu yok edecektir.

Küba Devrimi ve onun Sosyalizmi tarafından sergilenen başarılar, Başkomutanımız Fidel Castro Ruz’un önderliği altında halkımız tarafından seçilen yolun ülkemiz için yegane seçenek olduğunu göstermektedir. Küba bugün hiç olmadığı kadar bağımsız olmasıyla gurur duymaktadır ve kararlılığımız Sosyalizmimiz için savaşmaya devam etmek olacaktır.

Son 42 yıldır Küba halkı Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti tarafından, Küba halkının hür iradesini uygulama kararlılığını ve bağımsızlığını, sosyal adaleti ve eşitliği korumak yönündeki isteğini kırma çabası ile dayatılan soykırımcı ambargo altında yaşamaktadır.

*Küba’nın Türkiye Büyükelçisi

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Gazete Dergi adına Yazı İşleri Müdürü: Tülin Gür
Posta Çeki Hesap No: Varyos Gazete Dergi 17629956
Türkiye İş Bankası IBAN: TR 83 0006 0011 1220 4668 71

Bize Ulaşın

Yönetim Yeri: Aksaray Mah. Müezzin Sok. İlhan Apt. No: 12/1 D:7 Fatih/İSTANBUL
Tel: (0212) 529 15 94  Faks: (0212) 529 06 75
Web Sitesi: www.marksistteori5.org
E-posta: info@marksistteori.org
Twitter: @mt_dergi