Komünist partisi, siyasi varoluşunun nesnel bir uzanımı olarak, aynı zamanda bir eğitim sistemidir. Çünkü siyasi eylemi ve örgütsel işleyişiyle parti, adeta “bir kadro fabrikası” gibi çalışır. Kadrolaşma ve yeni kadroların yetişmesi süreci, komünist öncünün kendini yeniden ve yeniden üretmesinin başlıca boyutlarından biri olarak, parti çalışmasının bütün gözeneklerinde gerçekleşir. Militanlar, partinin her günkü hareketi içinde, onun ideolojik duruşuna, politik önderlik anlayışı ve politik mücadele tarzına, örgütsel işleyiş normlarına göre şekillenirler.
Devrimci bilincin gelişimi, bilginin ve deneyimin birikimi, bu hergünkü hareketin bütünselliğinin içsel bir parçasıdır. Yani devrimci eğitimin temeli, her şeyden önce, partinin devrimci eylemidir, devrimci pratiktir.
Fakat bu koyuş, devrimci eğitimin özellikle örgütlenen bir görev olarak ele alınması gereğini gölgelemez. Partinin bir kadro fabrikası niteliği kazanması, onun politik mücadelesi ve örgütsel yapısıyla varoluşunun sadece kendiliğinden bir sonucu olarak gerçekleşmez. Bu niteliğin bilinçli ve iradi tarzda elde edilmesi, çeşitli tiplerde ve düzeylerde bir eğitim çalışmaları bütünlüğüyle inşa edilmesi gerekir.
Devrimci eğitim salt pedagojik bir iş değildir elbette, devrimci pratiğe rehberlik etmek içindir. Yine de bu vurgu, bir tek yanlılık taşır. Zira eğitim, devrimci eylemin destekleyicisi, hazırlayıcısı veya yol göstericisi olmakla kalmaz, aynı zamanda, bizzat devrimci bir eylemdir de.
Çünkü, ilkin, kapitalizm bireyin zihinsel ve fiziksel kapasitesinin gelişimini sermaye üretiminin ve devlet yönetiminin gerekleriyle sınırlar. Ve kapitalist toplumun varoluşsal krize tutulmasıyla emekçi insan için entelektüel, moral ve fiziksel yönleriyle tam bir çoraklaştırma, tam bir otomatlaştırma düzeyine varmış olan bu sınırlama karşısında, kapitalizme karşı mücadele eden bireyin anlama, kavrama, sorgulama, sorunlaştırma, çözümleme, anlamlandırma, tasarlama için çaba göstermesi, bu amaçla donanımını artırması, başlı başına bir savaş cephesi pratiği olur. Hele de, faşist politik İslamcı Saray rejiminin halklarımızı sistematik bir kara propaganda bombardımanına tabi tuttuğu, alıklaştırıcı bir ideolojik ablukaya almak istediği günümüz koşullarında, bu gerçek, olanca açıklığıyla gözler önündedir. Komünizm insanın entelektüel, moral ve fiziksel kapasitesini sonsuzca geliştirme imkanıysa, yeni insanın özgürce filizleneceği yepyeni topraksa, bugünden, kapitalizmin bütün bu prangalarını kırıp atmayı içeren bir eğitim ve gelişim süreci, komünist bireyin varoluşuna içsel olmalıdır. Komünist militanın bilgiye ve deneyime açlığının, tutkulu bir öğrenme ve gelişme arzusuyla dolup taşmasının tarihsel-toplumsal kaynağıdır bu.
Çünkü, ikinci olarak, komünist militan, işçilerin ve ezilenlerin ışık taşıyıcısıdır. Komünistler, işçi sınıfının en bilinçli ve en örgütlü bölüğünü meydan getirirler. Bilincin iki nitel düzeyi arasındaki, yani kendiliğinden işçi bilinci ile devrimci sınıf bilinci arasındaki etkileşimi yönetmek, tabii ki, devrimci sınıf bilincini kendi varoluşunda cisimleştiren komünist militanın işidir. Bu ise, komünist bireyin, devrimci bilinç öğeleriyle donanmış olmasını gerektirir. Öncü komünist, politik mücadelenin herhangi bir düzeyinde yer alan kitleden farklı olarak, devrimci ideolojinin oluşturucu öğeleriyle, bilimsel sosyalizmin teorik argümalarıyla, politik mücadele tarihinden süzülmüş deneyimlerle, güncel toplumsal ve siyasal gerçekliğin verileriyle kasten ilgili olmalıdır ki, misyonunu layıkıyla yerine getirebilsin. Devrimci eğitim, bu bakımdan, partili öncünün emekçi kitleyi devrimci tarzda mevzilendirme amacını, bu temel siyasi varoluş amacını en etkili, en verimli tarzda gerçekleştirmesiyle özdeşleşir. Yani devrimci eğitim, en yalın ifadeyle, daha güçlü devrimci savaş, daha başarılı devrimci eylem demektir. Komünist militanın devrimci gelişimini sorunlaştırmasının, eğitim ve gelişim ihtiyacıyla yanıp tutuşmasının güncel-siyasal kaynağıdır bu.
Partide eğitimin somut amacı, komünist kadroların yetiştirilmesi, devrimci niteliklerinin yükseltilmesidir. Bir komünistin omuzladığı görevdeki verimliliği, kuşkusuz ki, o göreve özgü nitelikleri ve yetenekleri asgari düzeyde edinmesine bağlıdır. Ve mücadelenin hangi cephesinde olursa olsun, komünist militanın eğitimi, üstlendiği ve üstleneceği devrimci görevlerde onun başarısının bir nevi anahtarıdır. İster geniş kitle çalışmalarında, ister devrimci zoru da kapsayan yeraltı faaliyetlerinde, ister basın ve kültür çalışmalarında, ister enternasyonal alanda, isterse değişik tipte özel örgütlerde ter döksün, bir komünist, gerek parti çizgisine ve partinin temel görüşlerine hakimiyette derinleşerek, gerekse kendi görev alanına dair ideolojik, politik, teorik, “mesleki”, örgütsel, askeri veya teknik niteliklerini güçlendirerek devrimci görevindeki başarı çıtasını yükseltebilir. Parti kadrosunun bireysel pratiği ile parti örgütünün kolektif pratiği devrimci eğitimin iradiliğinde buluştuğunda, üstesinden gelinemeyecek devrimci görev yoktur.
Denilebilir ki, partinin devrimci iktidar perspektifinin sınandığı sahalardan biridir eğitim. Zira devrimci politik mücadeleyi büyütme iddiası ve iradesi, devrimci eğitimi geliştirmeyi ve süreklileştirmeyi koşullar. Partinin kendini aşarak ilerlemesi, bir yandan parti gövdesinde devrimci direniş ruhunun durmaksızın yeniden üretilmesini, devrimci amaç açıklığının her adımda yeniden sağlanmasını, devrimin zaferine inancın sürekli bilenmesini gerekli kılarken, diğer yandan kadroların ve organların politik-örgütsel önderlik niteliklerinin geliştirilmesini, yeni güçlerin eğitilip mücadele cephelerinde etkinleştirilmesini, boşalan nöbet yerlerini dolduracak yedeklerin hazırlanmasını şart koşar. Devrimci eğitim sistemindeki her ciddi aksama ise, belirtilen bu görevler bütününde ağır sakatlanmalara yol açar.
Eğitim Çalışmaları Tüm Kolektiflerin Acil Görevlerinden Biridir
Komünist öncü, 20 Temmuz 2015 faşist Saray darbesinden bu yana, faşist devlet terörünün alabildiğine tırmandığı, inkarcı sömürgeci boyunduruğun en kanlı biçimlere büründüğü, antifaşist kitle hareketinin geriye çekildiği, faşist ideolojik-politik tasfiye kuşatmasının gitgide ağırlaştığı koşullarda mücadele ediyor. Politik İslamcı faşist şef Erdoğan’ın elebaşlığındaki Saray cuntası, son olarak koronavirüs salgını süresince devreye soktuğu yasakları, antifaşist kitleleri siyaseten soluksuz bırakma, emekçi soldan parti ve örgütler ile kitleler arasındaki bağları koparma, böylece devrimci ve demokratik dinamikleri kötürümleştirme fırsatına çevirmek istiyor.
Gözaltı ve tutuklama furyaları, hapis cezaları ve hapishane zorbalıkları, katliam saldırıları, psikolojik savaş hamleleri ve karaçalmaları, tam da partinin devrimci iradesini kırmayı ve örgütsel sürekliliğini baltalamayı hedefliyor. Buna karşılık olarak komünist öncü, Temmuz 2015’ten bu yana, mücadelenin yasal ve yasadışı, barışçıl ve devrimci kitle şiddetine dayalı, silahsız ve silahlı tüm biçimlerini kullanarak, kitlelerle birlikte veya özgüçlerine dayalı biçimde politika yapmasıyla, devrimci örgütlenmesindeki sürekliliğiyle, kitle çalışmasındaki ısrarıyla, bedelleri göğüslemekteki kararlılığı ve feda ruhuyla, emekçi sol hareketin en ön saflarında mevzileniyor. Salgın döneminde eve hapsolmamanın, değişen koşullara uygun mücadele ve örgütlenme yöntemlerine yönelmenin, öncü politik eylemselliğin yeni biçimlerine başvurmanın, işçilerin ve ezilenlerin ileri kesimlerini yeni mücadelelere hazırlamanın parlak örneklerine imza atıyor.
Faşist şeflik rejimi açısından da, emekçi sol hareket açısından da, koronavirüs salgınıyla yeni bir politik sürece giriliyor. Bu yeni sürecin daha sert politik mücadelelere sahne olacağını kestirmek zor değil. Geride kalan sürecin verileri, halk yığınları arasındaki desteği belirgin bir aşınma eğilimine giren, iktisadi ve siyasi manevra imkanları zayıflayan, devrimci direniş ocaklarını söndürüp dağıtma hedefine ulaşamayan faşist Saray iktidarının, bir taraftan en rezil yalanlara ve öte taraftan en aşağılık zorbalıklara sarılmakta, faşist devlet zorunu limitine vardırmakta tereddüt etmeyeceğine işaret ediyor. Bu, hem göğüslenmesi gereken bedellerin boyutlanacağı ve sergilenmesi gereken devrimci kararlılığın misliyle artacağı, hem de omuzlanması gereken devrimci görevlerin çeşitleneceği ve doldurulması gereken nöbet yerlerinin çoğalacağı anlamına geliyor.
Demek ki şimdi, komünist öncünün saflarında devrimci eğitim ihtiyacı, partinin kendini yeniden üretmesi bakımından taşıdığı genel ve olağan önemin ötesinde, faşist şeflik rejimiyle dişe diş çarpışmada, partinin siyasal ve örgütsel sürekliliğini düpedüz teminat altına almakla tarif edilebilecek somut ve kritik bir önem taşıyor. Bir başka deyişle, komünist öncünün, faşist yaylım ateşi altında sürdürmek zorunda olduğu devrimci direnişin, siyasi kararlılığın ve kitle çalışmasının sürekliliği zincirinde tayin edici halkalardan birini eğitim sorunu oluşturuyor.
Vurulup ölümsüzleşenlerin, tutuklanıp zindana kapatılanların, hatta yorulup yılgınlaşanların devrimci görevleri mi sırtlanacak? Faşizmin saldırıları sonucu dağılan örgütler tekrar mı kurulacak? Komünist kadroların alanlarında birikmiş ideolojik ve örgütsel sorunları çözümleme ve çözme kapasiteleri mi genişletilecek? Yeni siyasi faaliyet alanlarına açılarak, yeni devrimci mevziler inşa ederek faşist şeflik rejimine meydan mı okunacak? Aralıksız çalışan faşist yalan ve demagoji fabrikasının sahte ürünleri, toplumsal gerçekleri halklarımıza açıklama niteliğini güçlendirme yoluyla çöpe mi atılacak? İşçilerin, kadınların, gençlerin, yoksulların ve ezilenlerin aklına ve ruhuna seslenme, onları faşist şeflik rejimine karşı savaşımda saflaştırma ve örgütleme yeteneği mi geliştirilecek? Politik-örgütsel çalışmaların güvenliği kapsamında devrimci uyanıklık ve tedbirlilik düzeyi mi yükseltilecek? Üstesinden gelinmeyi bekleyen bütün bu devrimci görevler için, partinin, gerek hazır örgütlü güçlerinin ve gerekse potansiyel taze güçlerinin devrimci eğitiminde, tam bir seferberlik içine girilmesi kesin bir şarttır.
Şurası açık olmalı ki, bugün özellikle yerel örgütlerde şiddetle ihtiyacı duyulan eğitim çalışmaları, nitelik biriktirme faaliyetleri, komünist öncünün özgür eğitim merkezi tipindeki kurumlarına havale edilemez. Bu havale edişin yol açacağı aşırı zaman kaybı göze alınamaz. Bugün acil ihtiyaç, “yüksek nitelikli, çok yönlü eğitim imkanı yaratılması” hatasına düşmemek ve her parti örgütünün, yönetici görevdeki her kadronun, kendi sorumluluk sahasının eğitim ihtiyacına dolaysızca eğilmesidir. Bilhassa fiili meşru mücadele cephesinde, bazen düşman saldırıları ve bazen de irade yetersizlikleri nedeniyle kesintiye uğrayan eğitim çalışmaları sistemini durmaksızın yeniden kurmak, bugünkü siyasi koşullara uygun yöntemlerle beslemek, şimdi asla ihmale gelmeyecek, daha fazla ertelenemeyecek bir görevdir.
Bir parti örgütünün “Bunca pratik görev yoğunluğu içinde eğitime zaman ayıramıyoruz” ya da bir parti kadrosunun “Bunca koşuşturmaca arasında okumaya pek zaman bulamıyorum” şeklindeki sözleriyle sıklıkla karşılaşılır. Kolektif veya bireysel eğitim çalışmasının da devrimci pratik olduğu bilinci ve kavrayışı yoktur bu sözlerde. Fakat daha kötüsü, burada, komünist bireyin kendi gelişimini yönetmekte kapıldığı kendiliğindencilik, onun devrimci özneleşmekte üzerinden atlamaya kalkışmadığı zihinsel çitler görünür. Devrimci çalışmada entelektüel emek harcamayı dert etmeme, ezberlerle ve alışkanlıklarla hareket etme tarzındaki kısırlığın işaretleri yükselir. Yeni ve daha kapsamlı görevleri omuzlayan yoldaşları, bu görevlerin gerektirdiği asgari donanımdan yoksun ve dolayısıyla başarısızlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakma ihmalkarlığı su yüzüne çıkar. Parti görüşlerinin işçiler ve ezilenler arasındaki güncel propagandasında baş gösteren tahammül edilemez yüzeyselliklere boyun eğiş yankılanır. Kadroların çeşitli tipten devrimci zorluklar karşısında çaresiz ve inisiyatifsiz kalışlarını bir kadermişçesine kabulleniş göze çarpar. Ve nihayet, yer yer üstü örtük bir şikayetlenme anlamına da gelen “pratik görev yoğunluğu” ile bu yoğunluğu paylaşacak daha fazla sayıda ve daha gelişkin nitelikte komünist militan yetiştirilmesi ihtiyacı arasındaki bağlantısızlık yansır burada.
Mesele, eğitim çalışmasının da pratik görevler yoğunluğunun oluşturucu bir öğesi olduğu gerçeğini özümsemektir.
Eğitimin Çalışmalarının Kapsamı, Öncelikleri Ve Yöntemleri
Devrimci eğitimin öncelikli güncel ekseni, komünist militanların parti çizgisini kavrayışlarını geliştirmek, devrimci inanç ve kararlılıklarını bilemektir.
Bu eksen, a) partinin programatik ve stratejik görüşleri, b) partinin tarihi ve mücadele deneyimleri, c) partinin politik önderlik anlayışı ve politik mücadele tarzı, d) partinin örgütsel modeli, düzgün parti işleyişi kriterleri ve kadro politikası ölçütleri, e) partinin kadın devrimi çizgisi, f) partinin Kürt ulusal özgürlük sorunu hakkındaki görüşleri ve hattı, g) partinin cepheleşme politikası, h) partinin örgütsel güvenlik normları, konularını mutlaka kapsamalıdır. Bunlarla birlikte, devrimcinin çeşitli ideolojik niteliklerini işlemeyi içermeli, örneğin feda ruhu, yoldaş sevgisi, ölümsüzlere bağlılık, gözaltında ve zindanda direnişçilik, öğretilmiş erkeklik ve geleneksel kadınlık rolleriyle mücadele, devrimci disiplin gibi ideolojik konu başlıklarını da, devrimci hayattan ve tarihten örneklerle harmanlayarak ele almalıdır.
Çeşitli düzeylerde yönetici sorumluluklara sahip komünistlerin ve profesyonel devrimci kadroların politik ve örgütsel önderlik niteliklerini güçlendirmek... Geniş kitle çalışmasında görevli komünist militanları, parti görüşlerine bağlı daha etkili ajitasyon ve propaganda yapabilecek bir seviyeye getirmek... Parti saflarına yeni katılan yoldaşların ve partide örgütlenmesi hedeflenen ilişkilerin partinin temel düşüncelerini dolaysızca anlamalarını ve kavramalarını sağlamak... Kadın özgürlük cephesinde faaliyet sürdüren komünist kadınlara, kadın devrimi çizgisini kadın kitleleriyle buluşturmada daha etkin olmalarını sağlayacak bir donanım kazandırmak... Gençlik örgütü militanlarına, partiye ideolojik-siyasi bağlılık ilkesinin gereklerine göre daha hızlı yetişmeleri ve kadrolaşmaları için yol göstermek... Bunlar, içinden geçtiğimiz dönemde ve komünist öncünün mevcut örgütsel gerçekliğinde, sözü edilen temel eksendeki eğitim çalışmalarının somut hedefleridir.
Partinin deney havuzunda, kolektif eğitim çalışmalarının verimi sınanmış çok çeşitli biçimleri ve yöntemleri yer alıyor: Okuma grubu, eğitim grubu, panel, seminer, kitle kampı, kadro kampı, kurumlaşmış parti okulu, mobil parti okulu, toplumsal cinsiyet çözümleme atölyesi, komite toplantısının eğitime ayrılan bölümü vb... Eğitimin dar veya geniş bileşimli, grupsal veya kitlesel, açık veya gizli, yoğunlaştırılmış veya rutin, süreğen veya geçici biçim ve yöntemlerinden oluşan büyük bir kolektif eğitim yelpazesi var komünistlerin elinde. Hangi somut biçim ve yöntemlerle yol alınacağı sorusunun yanıtı, elbette ki, dönemin siyasi koşullarına ve partili güçlerin durumlarına bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. Hangi biçim elverişliyse o değerlendirilecektir. Yer yok da denemez. Mesele, böyle bir faaliyet için karar alınması, planlama yapılması ve uygulamanın denetlenmesidir.
Vurgulandığı gibi, kolektif eğitimin biçim ve yöntemlerini, dönemin ve cephenin somut şartları ve ihtiyaçları belirleyecek. Örneğin, hapishanede katı bir tecritte bulunan komünist tutsaklar, devrimci bir engel tanımazlık ruhuyla, faşist tecrit duvarlarını aşma kararlılığı ve yaratıcılığıyla, bireysel ve kolektif eğitim çalışmalarını gerçekleştirecekler; daha deneyli ve donanımlı komünistler, daha az deneyli ve donanımlı yoldaşların eğitimine adayacaklar kendilerini. Örneğin, fiili meşru mücadele cephesinin komünist kadroları, faşist şeflik rejiminin yasakları altında örgütlenmesi imkansız kılınan merkezi kitlesel bir gençlik veya emekçi memur kampı yerine, gençlik veya emekçi memurlar için, yerellerde ya da bölgelerde geniş katılımlı ve yoğunlaştırılmış eğitimler düzenlemeyi hedefleyecekler. Örneğin, komünist kadınlar, kadın devriminin programatik ve stratejik görüşlerindeki yenilikleri incelemek ve özümsemek amacıyla, partinin ilgili teorik yayınları çerçevesinde periyodik tartışma toplantıları örgütleyecekler. Örneğin, seyyar örgütçülük görevleriyle ve belirli sürelerle farklı kentlere ve ilçelere giden komünist yöneticiler, gittikleri her bir alanda başlıca işlerinden birinin, partinin temel görüşleriyle beraber, dönemsel taktiklerini ve dönemsel önceliklerini, en canlı örneklerle savaşım azmini ve iradesini parti kitlesine aktaracak eğitim toplantıları düzenlemek olduğunu akıllarından çıkarmayacaklar. Örneğin, politik askeri cepheden komünist savaşçılar, partinin teorik-politik çizgisine ve politik askeri mücadelenin devrimci tarihine daha güçlü bir hakimiyetin daha başarılı bir eylem hattı anlamına geldiğini hiç unutmayacaklar, kolektif ve bireysel eğitim iradelerini asla gevşetmeyecekler.
Eğitsel çalışmaların yaygın örgütlenmesi yönünde bir atak yapmak, ancak her düzeyde ve çok sayıda komünistin eğitimci olarak görev alması yoluyla gerçekleşebilir. Bu, henüz hiçbir eğitim çalışması sorumluluğu üstlenmemiş yoldaşların eğitimci olarak görev almaları anlamına geldiği gibi, eğitimcilerin de eğitilmesi ihtiyacını gündemleştirir. Çalışmaların verimliliği için, özellikle deneyim ve birikimleri henüz daha sınırlı olan kadroların, eğitimci olarak ele alacakları konularda, hem önceden kendilerinin kolektif eğitimden geçirilmeleri, hem de bireysel hazırlıklarının desteklenmesi ve yönlendirilmesi şarttır. Bizzat bir eğitimcilik görevi üstlenmeninse, teorik-politik bakımdan derinleşmenin ve propagandacılık yeteneklerini geliştirmenin fiili ve etkili bir yöntemi olduğu ortadadır.
Komünist öncünün saflarına yeni katılan ya da katılmaya aday olan her devrimcinin, hiç zaman yitirmeksizin, partinin temel görüşleri, devrimci değerleri ve mücadeleci ruhu kapsamında eğitimden geçirilmesi yaygın eğitimin ilk öğesidir. Böyle bir eğitime en elverişli biçim, genellikle, yerel okuma ve eğitim gruplarıdır. Bu ilk basamak eğitimi, bireyin somut devrimci görevler üzerinden örgütlü kılınmasını bütünleyen bir pratiktir aynı zamanda. Onu, partinin görüşlerini asgari ölçüde propaganda edebilir bir kavrayışa kavuşturmak, partizan düşünme ve duygulanma tarzıyla buluşturmak içindir. Burada hemen varılması beklenen hedef, partide ilk örgütlenme adımının üzerinden neredeyse birkaç yıl geçmiş ve ama herhangi bir sistematik eğitim çalışmasına halen temas etmemiş olan tek bir komünistin bile kalmamasıdır.
Komünist kadınların eğitimi, sadece kadın örgütlerinin değil, karma örgütlerin de görevidir. Ve bu eğitimlerin kapsamı, toplumsal cinsiyet rollerinin devrimci eleştirisi ve kadın özgürlük mücadelesinin devrimci perspektifiyle sınırlı değildir. Bir komünist kadın militanın, öğretilmiş kadınlıkla mücadelede ve kadın devrimi çizgisini kavrayışta derinleşmesinin yanı sıra, genel olarak parti çizgisine hakimiyetini güçlendirme, düzeyine ve potansiyeline göre politik-örgütsel önderlik kapasitesini genişletme ve profesyonel devrimci özelliklerini geliştirme amacını içerir. Eğitime katılacak kadınların saptanmasının, bireysel ve kolektif eğitim konularının somutlaştırılmasının, eğitimcilerin de ayrı ayrı belirlenmesinin, nihayet tüm bunların zaman ve mekan bağlamlı bir planda birleştirilmesinin yerine getirilmesi zorunlu bir görev sayılması, komünist kadınlara yönelik eğitim çalışmalarının eğitimde ihmaller listesinin ilk sırasına yazılmasına neden olan karma örgüt içindeki muhtemel erkek egemen ilgisizliği önlemeye bir dayanak teşkil edecektir.
Komünist yayınların örgütsel faaliyetlerde yeterince değerlendirilmiyor, kolektif eğitim materyalleri olarak yeterince kullanılmıyor oluşu, eğitimin başlıca bir zaafını meydana getiriyor. Teorik yayınlarda işlenenlerin herhangi bir seminere konu edilmemesi ya da merkezi politik ajitasyon-propaganda yayınından belirli yazıların kolektif bir tartışmayla ele alınmaması, özellikle de geniş kitle çalışması yürüten komünistler açısından, devrimci eğitimde kabul edilemez bir ilkellik göstergesi olarak duruyor. Komünist basını kolektif tartışma ve eğitimlerin, panel ve seminerlerin aracı kılacak planlamalar, üstelik eğitime ve nitelik biriktirmeye bunca ihtiyaç duyulan bir dönemde, artık çokça eleştirel söz sarf etmeyi değil, durumu pratikte değiştirici bir irade ortaya koymayı gerektiriyor.
Profesyonel devrimcilerin ve profesyonel devrimci adaylarının, yönetici sorumluluklar omuzlayan komünist kadroların eğitiminin daha gelişkin bir temelde düzenlenmesi gerektiği açıktır. Zira bu kategorideki eğitim, profesyonel kadronun ayırt edici özelliklerini, yani günün 24 saatini devrim için değerlendirme bilinç ve iradesi, asgari bir Marksist-Leninist teorik formasyon, parti çizgisini kendi başına uygulama gücü, sürekli örgütleme alışkanlığı, gizli çalışmada ve siyasi polise karşı mücadelede deneyim şeklinde özetlenebilecek özelliklerini güçlendirmeye odaklanır.
Profesyonel devrimci nitelikleri edinmek ve güçlendirmek ise, materyalist diyalektiği bir eylem kılavuzu olarak kullanabilme yeteneği geliştirmeyi, dolayısıyla Marksist-Leninist teorinin köşetaşlarını, devrim ve sosyalizm mücadeleleri tarihini, Türkiye ve Kürdistan'ın tarihsel ve toplumsal özelliklerini incelemeye yönelmeyi şart koşar ki, bu mutlaka, kolektif eğitim çalışmalarına eşlik edecek bireysel eğitim çalışmalarıyla olur. Demektir ki, profesyonel devrimci adaylarının önünde, bireysel eğitim çalışmalarına da kılavuzluk yapacak bireysel gelişim stratejileri bulunmalıdır.
Bireysel gelişim stratejisi ve bunun bir unsuru olarak bireysel okuma-eğitim programı oluşturma pratiğinin komünist öncünün saflarındaki yaygınlık derecesi, devrimci eğitim sisteminin gelişmişlik ölçülerinden biridir. Bireysel okuma, inceleme ve eğitim planlamasını, profesyonel devrimci adaylarından başlayarak, bütün örgütlü komünistlere doğru genişletecek kolektif örgütsel adımlar atmak, bugün parti içi eğitim seviyesini yükseltmeye önemli bir katkıda bulunacaktır. Böylesi bireysel eğitim planlarının, her bir komünist militan için, onun ideolojik duruşuna, teorik-politik düzeyine, kavrayış yeteneğine, mevcut ve muhtemel görevlerine göre farklılaşması ve özgünleşmesi doğaldır.
Pratikte göstermek veya pratikte örneklik yoluyla eğitim, hele de devrimci hayatlarının henüz ilk yıllarını adımlayan komünistler için, eğitimin çok verimli ve gerekli bir biçimi, devrimci eğitim sisteminin bütünleyicisidir. Bu, birincisi, kadrolarca edinilmiş deneyimlerin, günlük politik-örgütsel faaliyetler içinde birlikte hareket edilerek, ama bilinçli ve kasıtlı olarak, daha az deneyimli olanlara somut ve dolaysız tarzda aktarımıdır. Gerçekleşmesi, bir eğitim çalışmasının sorumluluğunu beraberce üstlenmek yoluyla propagandacılık görevinde nasıl başarılı olunabileceğini göstermekle de olabilir, birlikte rapor yazmak yoluyla dönemsel bir örgüt raporunun nasıl hazırlanabileceğini veya beraber toplantıya katılmak yoluyla bir antifaşist platformda partinin en etkin nasıl temsil edilebileceğini göstermekle de. Bu, ikinci olarak, “eğitimcinin” gündelik yaşamı, devrimci azmi, disiplini, yenilenme iradesi, yoldaşlık sevgisi, partizanlığı ve düşmanla uzlaşmazlığıyla örnek olması, esinlendirmesi, yön ve perspektif kazandırması yoluyla gerçekleştirilir.
Koronavirüs Salgını Koşullarında Atılan Adımları Süreklileştirelim Ve Pekiştirelim
Koronavirüs salgını atmosferinde, hem işçi havzalarında ve fabrika önlerinde politik kitle ajitasyonu yaparak faşist yasakları paçavraya çevirme, hem de yaşam alanı komünlerinde kolektif eğitimler yaparak devrimci nitelik biriktirme pratiğinin bir arada sergilenebilmiş olması, yeni dönemde yeni bir eğitim atağı için yeterli bir başlangıç noktasıdır.
Hedef, parti tarzının temel bir bileşeni olarak devrimci eğitimde ısrar ve süreklilik sağlamaktır. Unutulmasın ki bu, şimdi, politik İslamcı faşist şeflik rejimini devrimle alaşağı etme mücadelesinde ısrar ve süreklilikle eşanlamlıdır.
Faşizme karşı daha etkili savaşma isteği, bir parti örgütü nezdinde de, bir parti militanı nezdinde de, karşılığını, devrimci eğitimin örgütlenişini kendiliğindenciliğin tüm tezahürlerinden kurtarma iradesinde bulmalıdır.