Halk Toplantısında Yapılan Konuşma, Sofya, 9 Temmuz 1915
Bükreş’te düzenlenen ikinci Balkan Ülkeleri Sosyal Demokrasi Konferansı; Belgrad’da 1909 yılında düzenlenen ilk Konferans’ta tartışılan Balkan Federasyonu Cumhuriyeti’nin kurulması hedefinin zafere ulaşması konusunda çok önemli bir adım attı. İlk konferansta yalnızca birliğin temel ilkeleri formüle edilmiş ve Balkanlar’da sosyal demokrat partilerin ortak mücadelesinin ana hatları belirlenmişti ve bu ortak mücadele alanının pratik örgütlenmesi meselesi ikinci konferansa havale edilmişti. Ne yazık ki, Belgrad’da büyük bir başarı ile gerçekleştirilen bu iş, Balkan Savaşı ve politik gelişmelere bağlı olarak askıya alınmak durumunda kalmıştı.
Bugün biz öncelikle Bükreş’te düzenlenen İkinci Balkan Sosyal Demokrasi Konferansı için, yalnızca konferansın düzenlenmesi konusunda aldığı inisiyatif dolayısıyla değil aynı zamanda onun başarı ile tamamlanmasını garantilemek için çektiği sıkıntılar dolayısı ile de kardeş Romanya Partisi’ne teşekkür etmeliyiz. Bükreş Konferansı, Belgrad Konferansı’nda ertelenen temel ilkeler konusunu değerlendirdi, geliştirdi, bu konulara açıklık getirdi. Ancak, onun temel görevi Balkan Federatif Cumhuriyeti’nin kurulması için Balkan Sosyal Demokratlarının mücadelesinin yöntem ve biçimlerini ve aynı zamanda gerekli örgütsel biçimleri oluşturmaktı.(1)
İkinci Balkan Ülkeleri Sosyal Demokrasi Konferansında tüm sosyal demokrat partileri üye işçileri ve Balkan ülkeleri sendikalarına bağlı işçileri temsil eden delegelerin oy birliği ile alman kararlar doğrultusunda bir Balkan İşçileri Sosyal Demokrat Federasyonu kurulması; bu federasyona bağlı Balkan Ülkeleri Arası Bürosu (her ülkeden iki delegenin -bir parti bir sendika üyesi- katılacağı) ve Romanya İşçilerin Sosyal Demokrat Partisi ve Genel Sendikalar Birliği’nden seçilecek bir yürütme kurulunun oluşturulması gerektiği belirlendi. Bugüne kadar ayrı ve koordinasyonsuz hareket eden tek tek sosyal demokrat partiler yerine tek bir birleşik Balkan Sosyal Demokrat Partisi kuruldu.
Balkan uluslarının birliği konusunda atılan en önemli pratik adım Romanya, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan sosyalist proletaryasının birliğinin Balkan Sosyal Demokrat Federasyonu’nda sağlanması ile atılmış oldu. Balkan sosyal demokrat partilerinin ve sendikal birliklerinin bu federasyonu yalnızca Balkan Yarımadası halklarını bölen yapay sınırların çok net biçimde ortaya çıkması ve bu halkların kaderlerinin ortak olması nedeni ile inşa edilmemiştir; federasyon aynı zamanda bu örgüt biçimi olmaksızın tüm Balkan halklarının kurtuluşunun gerçekleştirileceği Balkan Federatif Cumhuriyeti hedefine ulaşılmasının imkânsızlığı nedeni ile oluşturulmuştur.
Her ülkeden tek bir sosyal demokrat parti ve tek bir sendikanın katılımı ilkesinin rehberliğinde, Balkan Sosyal Demokratlar Federasyonu Türkiye, Arnavutluk ve Karadağ’da kurulabilecek sosyal demokrat partileri de enternasyonal devrimci sosyalizmin ilkelerini kabul etmeleri koşulu ile federasyon bünyesine katabilmek için çaba sarf edecektir. Balkan Sosyal Demokratları Federasyonu; Enternasyonal Sosyalist Büro’ya(2) ve uluslararası kongrelere sosyal demokrat partilerin ve sendikaların eşit biçimde temsil edileceği tek bir Balkan delegasyonu ile katılacaktır.
Konferans, yürütme kurulunu, enternasyonal proletaryayı Balkanlar’da yürütülen mücadele ve Balkan Federatif Cumhuriyeti mücadelesi konusunda bilgilendirecek Fransızca ve Almanca bir Balkan Sosyalist Bülteni yayınlanması çalışmalarım yürütmekle görevlendirmiştir. Federasyona dahil sendikalar ve partiler birbirlerinin kongrelerine, toplantılarına katılarak dayanışma sağlamayı, gazeteleri ve diğer yayınları için destek vermeyi taahhüt etmişlerdir. 1 Mayıs tüm ülkelerde Balkan Federatif Cumhuriyeti çağrılan yapılması için tüm ülkelerde eylemlerin gerçekleştirilebileceği belirlenmiş bir tarihtir. Balkan Ülkeleri Arası Büro, Balkan sorunu ve Balkan Federatif Cumhuriyeti mücadelesi üzerine özel bir broşür yayınlayacak ve bu broşür tüm Balkan dillerinde basılacaktır. Konferansın diğer kararlarını burada ayrıntılı biçimde dile getirmeden de yeni kurulmuş olan Balkan Sosyal Demokratları Federasyonu’nun Balkan ülkeleri proletaryası için ne kadar gerekli ye yararlı olacağını algılayabilirsiniz. (Tüm kararlara ulaşmak isteyenler Rabotnicheski Vestnik’den bunları okuyabilirler.)
Bükreş Konferansı, sürmekte olan savaşa ve Enternasyonalin görevlerine dair de bir tavır almak durumundaydı. Konferans’ta oybirliği ile Enternasyonalin devrimci sosyalizm ve proletarya enternasyonalizmi doğrultusunda hareket etmesi gerekliliği bir kez daha beyan edilmiştir. Konferans, Enternasyonalin acilen yeniden örgütlenmesi ihtiyacına işaret etmiş ve bunun günümüzde yalnızca sosyalist ve proleter enternasyonalizmi temeli üzerinde mümkün olduğunu vurgulamıştır.
Bu amaçla Konferans savaşa dahil olan ülkelerin sosyal demokrat partilerinin sözde sivil barışa(3) acilen son vermeleri ve sınıf mücadelesine geri dönmeleri konusundaki büyük isteğini belirtmiştir.
Rosa Luksemburg(4), Kari Liebknecht(5) ve enternasyonal devrimci sosyalizmin ilkelerine kendi ülkelerinde sahip çıkan tüm devrimcilere en içten tebriklerini gönderen Konferans, Enternasyonal içerisinde her türden oportünizme, sosyal emperyalizm ve sapmaya karşı etkin bir mücadelenin başlatılması çağrısı yapmıştır.
Bükreş Konferansı Balkan Devletlerindeki askeri kışkırtmalara karşı ve barışın her ne pahasına olursa olsun korunması için bir çözüm önerisini oylayarak sona ermiştir.
(Burada Dimitrov Bükreş Konferansı’nı önceleyen etkin toplantıdan ve Bükreş proletaryasının toplantıya delegeler gönderilmesini engellemeye çalışan hükümetlerini kınama eylemlerinden söz eder...)
Burada, İkinci Balkan Konferansının yoldaş Sideris’in tam olarak açıkladığı tarihi, politik ve moral değerini bir kez daha detayları ile belirtmeye gerek görmüyorum. Konferans Balkan halkları ve Balkan Yarımadası için yeni ve aydınlık bir devir açmıştır. Bu çığır açıcı konferansın ardından bizim görevimiz Balkan Federatif Cumhuriyeti fikrini halklaştırmak/halka yaymaktır, bu fikri tüm Bulgaristan emekçileri ve proletaryası arasında en geniş biçimde yaygınlaştırmalıyız ve tüm emekçileri Balkan Sosyal Demokratları Federasyonu bayrağı altında birleştirerek harekete geçirmeliyiz! Ancak böylece Balkan Enternasyonalinin anlamlı ve değerli bir parçasını oluşturabiliriz. Romanya’dan, Sırbistan’dan ve Yunanistan’dan sınıf kardeşlerimizle omuz omuza yürümek bizi büyük proleter toplumsal devrim için çok önemli bir aşamayı oluşturacak olan Balkan Federatif Cumhuriyeti’nin zafer gününe daha da yakınlaştıracaktır!
İlk basım: 12 Temmuz 1915, Rabotnicheski Vestnik dergisi, No. 77
Kaynak: Georgi Dimitrov, Seçme Eserler Cilt 1, Sofya Press, Sofya, 1972, s. 49-52. Marxists.org sitesinden çevirdik.
Dipnotlar
1-Balkan Demokratik Federasyonu, 1910’da Belgrad'da düzenlenen Birinci Balkan Sosyalist Konferansında Balkanlarda emperyalist saldırganlık tehdidinin artması bağlamında yükseltilen bir slogandı. Balkan sosyalist partileri emperyalistlerin saldırganlığına ve gasplarına karşı balkan halklarının özgürlüklerini ve ulusal bağımsızlıklarını korumak için ortak ve kardeşçe bir algılayışa sahip olduklarını savundular. Federasyon, Makedonya sorunu da dahil olmak üzere Balkanlarda mevcut tüm ulusal meselelerin çözümüne yardımcı olacaktı. Üç parçaya ayrılmış Makedonya, Balkan Demokratik Federasyonu çerçevesinde eşit haklara sahip uluslarla tek bir devlet çatısı alımda yeniden birleştirilecekti. (Georgi Dimitrov). Konuşma Komintern öncesi döneme denk geldiği için bu süreçte partiler “sosyal demokrat” kavramıyla anılmaktadır.
Balkan Komünist Federasyonu (1919-1939), Balkanların Sovyetlere karşı yürütülen savaşta köprünün başının tutulduğu bir mevziye dönüştürülmesine karşı çıkarak Sovyet halkları ile kardeşliğin geliştirilmesini savundu.
2-Enternasyonal Sosyalist Büro, İkinci Enternasyonalin yürütme organı idi. Paris Kongresi’nin (1900) ardından merkezi Brüksel’de yer alacak biçimde kurulan Büro’nun çalışmaları Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Belçika’yı işgal etmesinin ardından kesildi.
3-'Sivil barış' ya da Almanya’da ‘Burgfrieden’, Fransa'da ‘kutsal birlik’ ya da Büyük Britanya’da ‘endüstriyel barış’ Birinci Dünya Savaşı sırasında burjuvazi tarafından ortaya atılan ve İkinci Enternasyonal tarafından da kullanılan sloganlardı. Bu sloganlarla savaş boyunca sınıf mücadelesine bir son verilmesi talep ediliyordu. Sol kanat sosyalistler, sağ kanat sosyalistlerden farklı olarak burjuvaziye ve emperyalist savaşa karşı mücadele etmeye devam eltiler. Bulgaristan’da ise Ulusal Meclis'te sol kanat sosyalistler savaş kredilerine karşı oy kullandılar.
4-Rosa Luksemburg (1871-1919) ünlü devrimci, Polonya ve Almanya proletaryasının önderlerinden ve Alman Komünist Partisi kurucularından. Lenin gibi İkinci Enternasyonal'in Paris (1900) ve Amsterdam (1903) Kongrelerinde sol kanadı temsil etmiştir. Stuttgart Kongresi’nde (1907) Lenin ve Luksemburg ünlü emperyalist savaşı iç savaşa dönüştürme sloganını ortaya atmış ve savaş karşıtı tavırlarım ortaya koymuşlardır. Luksemburg neredeyse tüm savaş yıllarında tutuklu kalmıştır. Ocak 1919'da yoldaşı Liebknecht ile birlikte vahşice katledilmiştir.
5-Karl Liebknecht (1871-1919) Almanya proletaryasının önderlerinden, Alman Devrimi’nin savunucusu. Stuttgart’ta (1907) düzenlenen gençlik konferansında aktif bir rol üstlenerek Alman işçi gençliğinin politik örgütlerinin kurulmasında etkili olmuştur. Sovyet Devrimi’nin ardından, Rus mücadele modelini örnek alarak genel politik grev sloganını kullanmıştır. Enternasyolizmin ve savaş karşıtı devrimci mücadele bayrağının altında savaşmaya başlamasının ardından Liebknecht, 2 Aralık 1914’le Alman Parlamentosu’nda savaş kredilerine karşı oy kullanan tek kişi olmuştur. 1915'le “Gerçek Düşman Kendi Ülkemizde” başlıklı meşhur bildirisini yayınlayarak “Sivil barış değil iç savaş” sloganını yükseltmiştir. 1 Mayıs 1916'da Berlin’de bir toplantıda dağıttığı bildirilerle “Kahrolsun Savaş’’, “Kahrolsun Hükümet” sloganlarını haykırmıştır. Tutuklanarak, dört yıl zorunlu çalışma cezasına çarptırılmıştır. 1917 ve ‘18’de cezaevinden gönderdiği mektuplarında Almanya proletaryasına Sovyet Devrimi’ni savunmaları konusunda coşkulu çağrılar yapmıştır. Rosa Luksemburg ile birlikte başkanlığı yaptığı 30 Aralık 1918 tarihli Spartakist Birlik toplantısı Almanya Komünist Partisi'nin kuruluş kongresine dönüşmüştür. Berlin’de 1919'da Ocak Ayaklanmasının önderlerinden biri olan Liebknecht, Rosa Lüksemburg ile birlikte, Sosyal Demokrat Ebert, Scheidemann ve Noske’nin polis ajanları tarafından 19 Ocak 1919’da vahşice katledilmiştir.